Gazete Yazıları

MILLIYET GAZETESI 22 NISAN 1992 TARIHLI NÜSHASI
DÜSÜNENLERIN DÜSÜNCELERI KÖSESI

Vergicilikte sahte fatura olayi ve hapis
cezasinin çok yetersiz kalmasi
ASIM GEZER
Usak 1954 dogumlu.1975’te Ankara I.T.IAkademisi
Ekonomi-Maliye Bölümünden mezun oldu.T.Vakiflar Bankasi Müfettis Yardimciligi ve Maliye Bakanligi Milli Emlak Kontrolörlügü görevlerinde bulundu.Halen Maliye ve Gümrük Bakanligi’nda Gelirler Baskontrolörü olarak görev yapmakta

TÜRKIYE’de vergi kaçagini olusturan zincirin en önemli halkalarinda biri de (müteselsil sorumluluk……….vs. gibi tedbirlere ragmen) sahte fatura olayinin halen devam ediyor olmasidir. Ve bu durum, sahte fatura için öngörülen hapis cezasinin çok hafif kalmasi ve dolayisiyla caydirici olma fonksiyonunu yerine getirememesinden ileri gelmektedir.
Bilindigi üzere evrakta sahtecilige iliskin genel hükümler, TCK’ nin 339 ile 349 arasi kalan maddeler ile düzenlenmiş olup, resmi evrakta sahtecilik için 3-10 yil arasi olup, özel evrakta sahtecilik için de 1-3 yil arasi hapis cezalari öngörülmüstür.Vergi kaçirmak amaciyla düzenlenen ya da kullanilan sahte fatura ve belgeler için ise özel hükümler getirilmis; VUK’nun 359 ve 360. maddeleri ile sahte faturaya iliskin kaçakçiligin cezasi 3 aydan, kaçakçiliga tesebbüs cezasi 1 aydan baslatilmak suretiyle yukarida isaret olunan TCK’ nun genel hükümlerine göre daha aza ve daha hafif hapis cezalari öngörülmüstür.
Sahte fatura düzenlemek veya kullanmak fiili en azindan özel evrakta sahtecilik suçunu olusturduguna göre, ya VUK’ nundaki hapis cezalari artirilmali veya (mümkün olmamasi durumunda ise) VUK’ nundaki hapis cezasina iliskin özel hükümler kaldirilmak suretiyle, TCK’ nin genel hükümlerinin uygulanmasina imkan saglanmalidir.
Konuya iliskin bir diger eksiklik de mahkemelerden kaynaklanmaktadir.
Adli mahkemelerin, VUK’nun 359,360 ve 361. maddesi ile öngörülen kaçakçilik, kaçakçiliga tesebbüs ve bilgi verilmemesi suçlarinin gerektirdigi 3 ay-3 yil, 1 ay-1 yil, 1 ay-3 ay seklindeki en hafif hapis cezalarini dahi vermekten kaçindiklari, bilirkisilik müessesesi istismar edilmek suretiyle hapis cezasi vermedikleri, verseler dahi paraya çevirdikleri ve sonuç itibariyle vergisel suç ve öngörülen cezalari çok hafife aldiklari ya da önemsemedikleri gözlenmektedir.
Bilirkisilik müessesesinin, vergi mahkemelerince de istismar edildigi ve sahte fatura konusundaki çok kesin tespitlere dayanan vergi inceleme raporlarinin dahi hükümsüz kilindigi gözlenmektedir.
HUMK’ nun 275. maddesi uyarinca bilirkisi görevlendirilebilmesi için: Konunun teknik ve özel ihtisasi gerektiren bir durum olmasi lazim gelmektedir.
Vergi mahkemeleri ihtisas mahkemeleri niteliginde olup, vergisel problemleri çözmek için kurulmus olduklarina göre, siradan bir vergi inceleme raporu için bilirkisiye gidememesi lazim gelir. Mutlaka bilirkisi görevlendirilmesi gerektiren bir durum mevcut ise, su anda oldugu gibi teknik bilgi ve sorumlulugu daha alt seviyede olan muhasebeciler yerine mali müsavirlerin görevlendirilmesinde yarar ve hatta zaruret görülmektedir.
Sonuç itibariyle:
1- Ya VUK’nun 359 ve 360. maddeleri ile sahte fatura düzenlemek veya kullanmak suçlari için öngörülen 3 ay-3 yil, 1 ay-1 yil süreli hapis cezalarinin caydirici etki yapacak sekilde artirilmasi; veya en azindan bu konudaki VUK’ nunda yer alan özel hükümlerin kaldirilmasi suretiyle TCK’ nin (özel evrakta sahtecilige iliskin bir yildan baslayan) genel hükümlerinin uygulanabilmesi imkaninin yaratilmasi sarttir.
2- Özellikle vergi inceleme ve kaçakçilik raporlari için, vergi ve adliye mahkemeleri tarafindan bilirkisi görevlendirilmesi ve bilirkisilik müessesesinin istismar edilmesi uygulamasinin (HUMK’ nun 275. maddesi ile de öngörüldügü sekilde sadece teknik ve özel bilgi gerektiren durumlar ile sinirli olarak) asgariye indirilmesi; ayrica da adliye mahkemelerinde görevli hakimlerin konuya daha ilgiyle yaklasmalari ve vergisel sahtecilik ve kaçakçilik suçlarina da en az hirsizlik ve dolandiricilik kadar önem verir hale gelmelerinin saglanmasinda, yarar ve isabet görülmektedir.
3- Ayni konuya iliskin olarak, maliye müfettisleri, hesap uzmanlari ve gelirler kontrolörleri tarafindan düzenlenen vergi incelemesi ve kaçakçilik suçu raporlarinin, ayni elemanlar tarafindan takip edilmesi ve mahkemelerdeki durusmalara katilmalarinin mecbur kilinmasinda, yarar oldugu düsünülmektedir.
DIGER YAZILAR:
DÜNYA GAZETESI
KONUK YAZARLAR KÖSESI
KONU:SAHTE FATURA
…………………

Zengin ile Fakir Arasında Gönül Köprüsü Kurulması

Enflasyon düzeltmesi ve yeniden değerleme konusunda;
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Taslak Metni ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı’na 04.01.1961 tarih ve 313 sayılı Vergi Usul Kanununa geçici 33. Madde eklenmek üzere sunulan kanun teklifi kapsamında değerlendirilmek üzere:

PEK SAYIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI,
PEK SAYIN HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI,
MAKAMLARINA (ÖZEL) AÇIK MEKTUP
1-)Her iki Makama (özel) bu açık mektubun özeti:
“213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun geçici 31. Maddesine 7326 sayılı Kanun’un 11. Maddesiyle eklenen ve 09.06.2021 tarihinden itibaren geçerli, %2 oranında net değer artış vergisi karşılığı yeniden değerleme yapabilme imkanının, sürekli ve kalıcı hale getirilmesi ve her yıl itibariyle buradan toplanacak çok ciddi miktardaki net değer artış (öz ve esas itibariyle ticari servet ) vergisinin Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdinde açılacak bir özel hesap veya fon kanalından yaşlı, engelli, fakir …vb gibi ihtiyaç sahibi insanlara aktarılması, bu suretle “zengin ile fakir arasında gönül köprüsü kurulmasının sağlanması” veya aksi takdirde vergilemede eşitlik prensibi gereği 31.12.2021 tarihine kadar aynı vergileri ödeyen firmalara, geri iadesi için kanuni düzenleme yapılmasının sağlanması talep ve önerisinden ibarettir.
2-) Yeniden değerleme konusunda yaşanan belirsizlik ve karmaşıklığa ilişkin hukuki gelişmeler:
a-)213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun geçici 31. Maddesine 7326 sayılı Kanun’un 11. Maddesiyle eklenen ve 09.06.2021 tarihinden itibaren geçerli %2 oranında vergi karşılığı yeniden değerleme yapabilme imkanını sağlayan madde hükmü ve sonuçlarına ilişkin değerlendirmeler.
Bu konu yeminli mali müşavirliğim tarafından; hem Koç ve Sabancı Holding Şirketleri dahil büyük firmalar, hem nakliyeciler benzeri küçük firmalar ve hem de Hazine kasasına veya bu önerimiz kapsamında Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdinde açılacak özel bir fon hesabına çok ciddi paralar girmesi ve zengin ile fakir arasında gönül köprüsü kurulabilmesini temin bakımından, Pek sevgili Nuri Bilge Ceylan’ın deyimiyle bu yalnız ve güzel Ülkemiz ve dolayısıyla kamu menfaati yönüyle fevkalade yararlı oyduğu görülmüş ve Vergi Sorunları Dergisi’nin 44. Yıl , Temmuz 2021 ay, 394. Sayısında yayımlanan aşağıdaki makalem yazılmıştı.

Zengin ile Fakir Arasında Gönül Köprüsü Kurulma Önerisine ilişkin Açık Mektup